'Zulüm Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır'

Anadolu Gençlik Derneği Bartın Şubesi, Özgür-Der Bartın Şubesi ve Saadet Partisi Bartın İl Başkanlığı tarafından Hükümet Caddesinde yapılan basın açıklamasında Mısırdaki katliamlar protesto edildi.

Anadolu Gençlik Derneği Bartın Şube Başkanı Ömer Keleş, Özgür-Der Bartın Şube Başkanı Şuayip Mekeç, Saadet Partisi İl Başkanı Ünal Yurtbay ve çok sayıda vatandaşın katıldığı basın açıklamasını Saadet Partisi Merkez İlçe STK Başkanı Deha Keleş okudu.
Yapılan Basın açıklmasında şu ifadelere yer verildi; “Mısır'da geçtiğimiz yıl yapılan seçimler de halkın desteğiyle iş başına gelen Mursi silahlı güçlerin darbesiyle görevinden uzaklaştırılmıştır. Mısır halkı İslami değerler ve insan hakları adına bu darbeyi kabul etmemiştir.
Adeviyye Meydanı’nda sürdürülen eyleme ulusal güçlerin ve darbeci zihniyetin silahlı  güçleri, masum, silahsız ve savunmasız Müslüman Mısır halkına silahlı saldırıda bulunmuştur.

Bu saldırılar sonucunda 500 Müslüman şehit olmuş ve yaralı sayısı 7000lere ulaşmıştır. Bizlerde “ZULÜM KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR” anlayışından yola çıkarak bu gün Mısırdaki zulmü haykırmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız.
Dün Filistin’de, Gazze’de, Arakan’da, DoğuTürkistan’da Irak’ta Suriye’de olan bizler bu günde Mısır halkının yanındayız. Silahlı Güçler İslam Coğrafyası'nda sürekli tekerrür eden bir oyunun, kuklası  olmaktan kaçınmamıştır.

İslam coğrafyasında yaşanılan zulüm ve kaos ortamı, gerilimler ve çatışmalar münferit birer olay olarak değerlendirilemez. İslam coğrafyasının birçok yerinde yaşanan bu zulüm ortamı Büyük İsrail Projesinin adım adım işletilmesidir.
 Irkçı emperyalizm demokrasi, özgürlük, insan hakları kavramlarının ardına gizlenerek İslam Coğrafyası’nı kan gölüne çevirmiştir. Her yerde öldürülen, zulme ve haksızlığa uğrayan Müslüman halklardır.  Bizler burada birkez daha haykırıyoruz ki zalimlerin oyunu varsa en iyi oyun kuran ve en iyi oyunları bozan Cenab-ı Allah’tır.

 Hangi renkten, ırktan ya da dil grubundan olursa olsun Müslümanların ve İslam Ülkelerinin ırkçı emperyalizmin tasallutundan kurtulmaları için kendi başlarına hareket etmek yerine birlik içerisinde olmaları gerekmektedir. ABD, AB ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda her türlü işbirliğine açık sivil ya da askeri yönetimlerin bu coğrafyaya huzur getirmesi mümkün değildir.
 İslam coğrafyasında yaşayan müslümanlar çatışmaya değil, diyaloğa ve birliğe dayalı bir yöntem geliştirmelidirler. Aksi halde akan kan ve dökülen gözyaşı şeytani güçlerin Büyük İsrail Projesini beslemektedir.  Irkçı emperyalizmin taşeronluğunu yapan liberallerin, petrol zenginlerinin, kralların ve ılımlı İslam savunucularının kanatları altında İslam Coğrafyası'nın huzura kavuşamayacağı bilinmelidir. Türkiye bu coğrafyanın amiral gemisidir. İslam ülkelerine laiklik çağrısı yerine kardeşlik çağrısı yapsaydı,
D-8’i daha etkin konuma getirmenin gayreti içerisinde olsaydı, Avrupa Birliği Bakanlığı kuracağına, İslam Birliği Bakanlığı kursaydı, ABD, AB ve İsrail bölgeye bu kadar rahat müdahil olamazdı ve Mısır’da böyle bir süreç yaşanmazdı. Yeryüzünde kaba kuvveti değil, hakkı üstün tutan, temel insani değerleri teminat altına alan; işkence ve baskının her türlüsüne karşı çıkan, hak ve adalet nizamına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Bu anlayışla İslam coğrafyasında ve dünyada yeniden tesis edilebilecek bir barış ortamı, hem İslam aleminin hem de bütün insanlığın nefes alacağı yegâne yoldur. Bundan dolayıdır ki, İslam coğrafyasındaki tüm Müslüman toplulukları ümmet olmanın şuuru ile hareket etmeye davet ediyoruz. İzzeti ve şerefi güç merkezlerinin yanında değil, Hakkın yolunda aramaya davet ediyoruz.

 Bu duygu ve düşüncelerle yeryüzünde ki bütün zulümlerin son bulması için, İslam Birliği'nin acilen kurulması için, gücü olanın haklı  değil, haklı olanın güçlü olduğu Yeni Bir Dünya Düzeninin kurulması için Rabbimize niyazda bulunmak üzere, ellerimizi semaya kaldırıyor ve yürekten amin diyeceğimiz duamıza geçiyoruz.”

Bakmadan Geçme