Bakanlıktan Şok Amasra Kararı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarihi ve kültürel özelliklerinden dolayı UNESCO Dünya Mirası Listesine önerilen ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Amasra'yı, termik santral söz konusu olunca turizm merkezi saymadı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarihi ve kültürel özelliklerinden dolayı UNESCO Dünya Mirası Listesine önerilen ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Amasra’yı, termik santral söz konusu olunca turizm merkezi saymadı. Buna tepki gösteren CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ikiyüzlü davranıyor” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Amasra’ya termik santral yapılması için gerçekleştirilen “2. İnceleme ve Değerlendirme Komisyon Toplantısı” için gönderdiği görüşte, Amasra’yı turizm merkezi olarak saymadığı ortaya çıktı. Bakanlık tarafından 06.02.2014 tarihli ve 48331039/220.01/1697 sayılı görüş yazısında Amasralıları üzen ifadelere yer verildi. Bakanlık görüş yazısında, “Bakanlığımız Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nce yapılan inceleme sonucu, söz konusu proje alanının 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen her hangi bir Turizm Merkezi veya Kültür Koruma ve Geliştirme Bölgesi kapsamında kalmadığı tespit edilmiştir” dendi.
 
AMASRA TURİZM MERKEZİ SAYILMADI
 
Doğal ve tarihi özellikleri nedeniyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği Amasra, Türkiye’nin 14.04.1982 tarihinde onayladığı “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşmesi” ne göre, UNESCO Dünya Miras Listesi için önerildi. Bu başvuru ile Amasra ‘Ceneviz Ticaret Yolunda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri’ adıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne eklendi.
 
ÇED PLANI "TURİZM GELİŞSİN" DEMİŞTİ
 
Ayrıca Amasra, Zonguldak-Bartın-Karabük 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda “yakın çevresi doğal, tarihi ve kültürel çevre ile ekolojik yönden önemli bir bölge olması nedeniyle koruma altına” alınarak, Plan hükümlerinde bölgenin doğal, tarihsel ve kültürel çevrenin korunması, turizme yönelik kent kimliğinin geliştirilmesi istenerek, Amasra “yaşanabilir bir doğa ve kültür turizm merkezi” olarak tanımlanmıştı.
BAKANLIK İKİ YÜZLÜ DAVRANDI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu değerlendirmesine tepki gösteren CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi M. Rıza Yalçınkaya, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Amasra’ya karşı ikiyüzlü davranıyor. UNESCO Dünya Miras Listesi için önerilen ve ‘Ceneviz Ticaret Yolunda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri’ adıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne eklenen Amasra, söz konusu termik santral olunca turizm merkezi bile sayılmıyor. Bakanlığın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği görüş yazı, vahim ötesidir. Bu yazı, Amasra’da ve çevresinde bulunan tarihi, kültürel ve doğal yapının, termik santral uğruna Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından görmezden gelindiği anlamına gelir” dedi.
 
YALÇINKAYA'DAN SORU ÖNERGESİ
 
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce tarafından Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 99. maddeleri gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
M. Rıza YALÇINKAYA CHP Bartın Milletvekili TBMM Başkanlık Divanı Üyesi
Bartın’ın gözde turizm merkezi Amasra, HEMA Elektrik Üretim A.Ş. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan Hema Termik Santralı, Kalker Ocakları ve Kül Depolama Sahaları (kurulu gücü 1320 MW (2X660 MW)2983 MWt) Projesi nedeniyle adeta bir doğa felaketiyle baş başa bırakılmıştır.
Son olarak geldiğimiz noktada, projeyi hazırlayan HEMA Endüstri AŞ’nin ÇED Başvuru Dosyaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2009, 2010, 2013 yıllarında, 1/100 bin ölçekli Çevre Düzenleme Planı’na aykırı olduğu gerekçesiyle iade edilmesine rağmen, 08 Mayıs 2014 tarihinde yapılan son İnceleme ve Değerlendirme Komisyon Toplantısı’nda, ÇED süreci nihai hale getirilmiştir. ÇED Raporu’nun “nihai olarak kabul edilip inceleme ve değerlendirme sürecinin sona erdiğine” ilişkin karar ise 10 Haziran 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanmış ve 10 günlük itiraz süresi başlatılmıştır.
 
Yapılmak istenen termik santralin insan sağlığına olası etkileri Bartınlıları tedirgin etmektedir. Uzmanlar santralla ilgili enversiyon tehlikesine dikkat çekmektedir. Amasra’da deniz ve kara yüzeyleri arasındaki sıcaklık farkı nedeniyle hava yükselmediği için sis tabakası inmekte ve dağlık alan olduğu için bu sis tabakası havada sabit kalmaktadır. Enversiyon denilen bu doğa olayı, santral çalıştığı zaman zehirli gazların, yere çökeceğini n göstergesidir. Bu, çok ciddi ölümcül bir tehlikedir. Tarihte bu tehlike nedeniyle can kayıpları yaşanmıştır. Örneğin Londra’da 1952 yılında bir günde 4 bin insanın enversiyon nedeniyle öldüğü bilinmektedir.
Türkiye henüz Yatağan ve Afşin – Elbistan termik santrallarının doğa ve insan üzerinde yarattığı tahribatı onaramazken yepyeni bir termik santral ile Bartın ve çevre illeri benzeri bir tehditle baş başa bırakılmıştır. Uluslararası çevre örgütü Greenpeace’in ‘Sessiz katil’ adındaki raporu da, termik santralin Bartın ve çevre illerini ne derece olumsuz etkileyeceğini bir kez daha ortaya koymuştur. Raporda kömür santrallarından kaynaklı hava kirliliğine maruz kalan insanların ömrünün yaklaşık 10 yıl kısaldığı bilimsel verilerle belirtilmiştir. Ayrıca Türkiye’de yalnız 2010’da çalışmakta olan 19 tane kömürlü termik santrallardan kaynaklanan hava kirliliğinden dolayı 7900 erken ölüm gerçekleştiği yine aynı raporda vurgulanmıştır. Bu sonuçlar, Türkiye’de kömürden kaynaklı ölümlerin, trafik kazalarında yaşanan can kayıplarıyla neredeyse aynı seviyede olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
Ayrıca termik santralin soğutma suyunun deniz ekosistemine ciddi zararlar vereceği çok açıktır. Bu durum karşısında Tarlaağzı ve Gömü köyleri ile diğer yakın yerleşimlerin olumsuz etkileneceği düşünülmektedir. Santral nedeniyle Karasu, Güzelcehisar, Saraylı, Gürgenpınarı gibi seracılık, çilek ve fındık tarımı yapan köylerdeki tarımsal üretim tehdit de altındadır. İnkumu, Amasra, Güzelcehisar, Çakraz ve diğer kıyı yerleşimlerindeki turizm termik santralden olumsuz etkilenecektir. Ayrıca halkın yegane içme suyunun temin edildiği kavşak suyu havzasının, kül depolama alanı olarak kullanılması kesinlikle mümkün olamayacağından dolayı yılda yaklaşık 650 bin ton külün Karadeniz’e dökülmesi söz konusu olacaktır. Santral binası, kireçtaşı ocağı ve kül depolama sahası için yüzlerce hektarlık doğal orman ekosistemi ortadan kaldırılacak, tarihi ve turistik Amasra sahillerinde yoğun bir arazi ve peyzaj bozulması yaşanacaktır.
İnsan yaşamı ve yaşadığımız doğa, kısa vadeli ticari çıkarlara ve kar hesaplarına feda edilememelidir. Amasra’da önümüzdeki süreçte yapılması düşünülen termik santralin, insan yaşamına, akarsularımıza, tarım ve hayvancığımıza, soluduğumuz havaya, kısaca tüm Bartın’a vereceği zararlar ortadadır.
 
Bu bilgiler ışığında
1 - Sizin için insan yaşamı mı daha önemlidir, yoksa enerji üretimi mi?
2 - Amasra’ya termik santral yapılmasına onay verilmesinin, denizi, kültürel ve tarihi geçmişi ile turizmin yoğun olduğu bu ilçemizi yıkıma uğratacak bir karar olacağının farkında mısınız?
3 - Bakanlığınız tarafından bu termik santralin bölge tarımına, doğal hayata, deniz hayatına olumsuz etkilerini inceleyen bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışmanın sonuçları nelerdir?
 
4 - Bakanlığınız tarafından bu termik santrallerin bölgede yaşayan, tarıma, balıkçılığa ve turizme dayalı geçim sağlayan aileler üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışmanın sonuçları nelerdir?
5 - Termik Santral halkımızda ciddi rahatsızlıklara neden olmaktadır. Yapılmak istenen Termik Santral için halka danışılmış mıdır? Bartın halkının Termik Santrale karşı tepki içerisinde olmasının Bakanlığınız açısından bir önemi var mıdır?
6 - Bugüne kadar termik santrallerin yapıldığı yerlerde solunum sistemi hastalıklarından, kanser hastalığına kadar halk sağlığını tehdit eden pek çok sonucun ortaya çıktığı kamuoyunda sıkça dillendirilmektedir. Bu konuda Bakanlığınızın yaptığı bir çalışma var mıdır? Varsa, sonuçları nelerdir?
7 - Santral için tahsis edilen 380 hektarlık orman alanının biyolojik çeşitliliği araştırılmış mıdır?
8 - Amasra’nın termik santrallere ev sahipliği yapmak istemediği gerek yurttaşlar gerekse sivil toplum örgütleri tarafından sıkça dile getirilmesine rağmen bu projelerde ısrar edilmesinin gerekçesi nedir?
9 - Termik santral kurulması için Bartınlıların görüşüne başvurulmuş mudur? Başvurulacak mıdır? Başvurulmuşsa sonuçlar kararınızda belirleyici olacak mıdır?

Bakmadan Geçme