Köyün dünyayla bağlantısı koptu
Jandarma şahısları arıyor
- 09.04.2022 20:26
- Güncelleme: 09.04.2022 20:26
- 17383
Arazide kabloları soymuşlar
Köyün dünyayla bağlantısı koptu
Bartın merkeze bağlı Kaşbaşı köyünde yaklaşık 150 metrelik telefon ve internet şebekesinin kabloları kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çalındı. Araziden geçen kablolar çalınınca köyün telefon ve internet iletişimi kesildi. Arıza kaydı bildirilen köyde inceleme yapan ekipler, telefon ve internet şebeke kablolarının kesilerek çalındığını belirledi. Çalınan kabloların dış plastiği boş bir arazide soyulmuş halde bulundu. Jandarma ekipleri köye gelerek incelemelerde bulundu. Telekom ekipleri köydeki arızanın giderilmesi için çalışma başlattı. Aynı bölgefe yakın zamanda başka bir köyde de kablo hırsızlığı yaşandığı belirtildi. Kabloları çalanların yakalanması için jandarma tarafından soruşturma başlatıldı.
Yorumlar / 2
-
-
Sezgin | 11 Nisan 2022 02:05
Niye çalın masin telekomünikasyon kabloları direkleri kirik yerlerde duruyo görevini yapmiyolarki sora kablo çalındı iyi olmus bundan 8 ay evvel arabamın havalandirmasina ptt ait kablo takıldı köy icinde madi hasar oluştu arabamda jandarmayi cagirdim jandarma resmi kurum oldugu için nasıl tutanak tutacagini bilmiyo usulen bir tutanak tutuldu ertesi gun ptt nin elemanları geldi kabloyu elektrik direğine bağladı 3 ah sora takipsizlik kararı geldi benim malıma zarar geldi kimse karşılamadı şimdi jandarma soruşturma başlatmış iyi olmuş kim yaptıysa eline sağlık kendi canlari yandimi veryansın ediyorlar baskasinin canı yanınca takipsizlik cikiyo 1 tane muhatap bulamdik 1500 tl para harcadım aracıma 2 tane görgü tanığı var ama nafile iyi olmuş kim yaptıysa iyi yapmış yerim adresim beli ben minibuscuyum ooo an için aracimsa yolcu yoktu veya öğrenci olsaydı can yansaydi ozamn sorumlu! Sofor kabloyu görmedi başlığı olurdu şimdi ptt nin kablosu çalın mis jandarma soruşturma başlatılmış vay anam vayyyy
Süleyman | 12 Nisan 2022 10:39
Bundan bir kaç sene önce Mogada yolu üzerinde bir yerde yine bu xxxxx şirketinin telefon kabloları çalınmış, olayı medyadan okumuştum. Haberde yakalanan kablo hırsızlarının adları soyadları baş harfleri vardı. Birisi tanıdık geldi, Kızılelma Jandarma Karakoluna telefon açarak okuduğum habere istinaden söz konusu kablo hırsızlığında yakalanan kablo miktarından daha fazla kablonun çalınmış olabileceğini ve yakalanamayan bu kablolarında vereceğim adresteki arazide bulunabileceğini bildirdim. Oraya bakmaları ihbarında bulundum. Jandarma yetkilisi ise benim ihbarımla arazime girip bakamayacaklarını söylediler. Kendim gittim, aradım ve kabloların bulunduğu çuvalı buldum. Tekrar Jandarmayı aradım ve bu sefer geldiler. Çuvalın içindeki kabloları xxxxxx kurumundan gelen teknisyene de onaylatarak tutanak tuttular. 3-5 gün sonra Bartın Adliyesi'nde duruşması vardı. Çalıntı mallar arazime saklandığı için katılan olmak istedim. C. Savcısı olaydan zarar görmediğim için katılan olmak isteğimi reddetti. Bekledim, duruşma günü, kamuya açık davaya katılıp dinlemek istedim. Bekleme salonunda sanıklardan birinin hanımı da vardı. Duruşmaya katıldım. Vekillerden birisi savunmasını hırsızlık olayının gece saatlerinde değil gündüz saatlerinde olduğu yönünde savunma yaptı. Vekilin birisi de kablo çalınma olayından köylerin ve xxx kurumunun etkilenmediği yönünde savunma yaptı. Ayrıca vekilin birisi de benim ismimi vererek, o kabloların benim arazime konulmasını kabloları savcıya vermek amaçlı olduğunu, ama benim erken bulup Jandarmaya ihbar ettiğimi söyledi. Duruşma sonrası sessizde unuttuğum için sonradan fark ettim. Koridordaki sanığın karısı oğlunun telefonundan bana (ve savcıya) göre tehdit mesajı çekmiş. Ceza davası açıldı ve bingooo. Hakim bana yazılan mesajın tehdit olmadığını, benim aile işlerine karıştığım için böyle bir olaya sebep olduğuma hükmetti ve beraat verdi. O şaşkınlıkla bu karar istinaftan döner diye temyiz ettim ve orada da talebim reddedildi. Kablo hırsızlığı duruşmasında xxx kurumunu avukatı değil bir arazi teknisyeni temsil etti. xxxx kurumun avukatının davaya katılmadığını, kurumu sadece bir nöbetçi teknisyenin temsil ettiğini oysa 4 sanığı 4 avukatın savunduğunu CİMER'e yazdım. Gelen cevaba göre meğer kurumun avukatı tam duruşma için mesleğini icra ettiği Bartın dışı İlden geleceği esnada babası kalp krizi geçirmiş, onun için duruşmaya gelememiş. Ben hırsızlık olayını kısmen ihbar ettim, başıma bunlar geldi. Gülmeyin sakın, aynıyle vaki. Dosyalar Bartın (x) ve (x) Asliye Ceza Mahkemelerinde. Şener ŞEN'in bir film repliğni hatırlıyorum. Deniyorduki " eee o zaman biz bu xxku neden yedik." Şimdi sanıklarda dışarıda ben de dışarıdayım. Ceza almadığıma seviniyorum. Ne de olsa aile işlerine karışmışım. Duyduklarıma göre çalıntı kablolar sanıklardan birinin evinin önünde yakılmış. Elde edilen hurdalar dosyadaki hurdacı sanığa 900 tl ye satılmış. Bu 900 tl 3 sanık arasında paylaşılmış. 300 er tl kazanca karşılık bir kaç hafta hapis yatımı, 4 vekile vekalet ödemeleri ve diğer olağan masraflar. Hani olur da ben bu hırsızlık olayından rahatsızım diyerek bir şeyler yapmaya çalışanlar. Lütfen yazdıklarımı baştan sona okuyup o tecrübeyle hareket edin. Ne demişler, ADALET BİR GÜN HERKESE LAZIM OLACAK.