Saygıyla söz edilen bir üniversite konumuna geldik

8. Yıl kutlamaları dolayısıyla üniversitede bir dizi etkinlik gerçekleştirilirken etkinliklerin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, üniversitenin şuanda Bugün 7 fakülte 1 yüksekokul ve 2 meslek yüksekokul,  3 enstitü ve 130'a yakın programa sahip olduğunu ve çevresinde saygıyla söz edilen bir üniversite konumuna geldiğini söyledi.
2008 yılında kurulan Bartın Üniversitesi kuruluşunun 8. Yılını dün düzenlenen bir dizi etkinlikle kutladı. Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu'ndaki kapalı spor salonunda gerçekleştirilen etkinliklere Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Bartın Valisi Seyfettin Azizoğlu ve Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, başta olmak üzere rektör yardımcıları, idari personel, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Kaplan, 2008'de 3 fakülte ve 1 meslek yüksekokulla kurulan üniversitenin şuanda 7 fakülte 1 yüksekokul ve 2 meslek yüksekokul,  3 enstitü ve 130'a yakın programa sahip olduğunu söyledi.
 
"SAYGIYLA SÖZ EDİLİYORUZ"
Bartın Üniversitesi'nin çevresinde saygıyla söz edilen bir üniversite konumunda olduğunu kaydeden Ramazan Kaplan konuşmasında şunları söyledi:
"22 Mayıs tarihi üniversitemizin 9 devlet üniversitesiyle birlikte kurulduğu ve faaliyete geçtiği tarihtir. Aradan 8 yıl geçti. 8 yıl kolay geçmedi ama şöyle bir dönüp baktığımda 'Ne de çabuk geçmiş' diye düşünmemek elde değil. Büyük bir memnuniyetle ve iftiharla söylemek isterim ki bu 8 yıl üniversitemizin kuruluş sürecinde dolu dolu geçen, her saniyesi her dakikası mesaimizin her anı mutlaka üniversitemizin yararına yapılan çok güzel işlerle, faaliyetlerle geçti. Üniversitemiz kurulduğunda 3 fakülteyle ve 1 meslek yüksekokulla başlamıştı.  Bu fakültelerden 2 tanesi yasayla kurulan fakat faaliyette olmayan fakültelerimizdi. Bugün 7 fakülte 1 yüksekokul ve 2 meslek yüksekokul olmak üzere enstitülerimiz ve 130'a yakın programımızla berber üniversitemiz çevresinde saygıyla söz edilen bir konuma gelmiştir."
 
"CİDDİYE ALINAN BİR ÜNİVERSİTEYİZ"
"Bunları üniversitemizin rektörü olarak benim söylemem elbette ki normaldir. Ama sizlerin kamuoyunda meslektaşlarınızdan, yakın çevrenizden üniversitemiz hakkında duyduklarınızı bizlerle paylaşmanız bizleri ayrıca memnun ediyor. Öğrencilerimize, öğretim üyelerimize ve ilimizin temsilcilerine temin ederim ki üniversitemiz gerçekten bilimsel tecrübesi, öğrencilere verdiği emek ve bu bağlamda öğretim üyelerimizin gayretiyle saygın bir konumdadır. Ve kendisinden saygıyla söz edilen, ciddiye alınan bir üniversitedir.  Ben bu süreç içerisinde görevlerini hakkıyla yerine getirmeye çalışan öğretim üyelerimize, memurlarımıza, personelimize ve bütün çalışanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum." 
 
"48 SAAT BİLİNCİYLE ÇALIŞTIK"
"Bu 8 yılda bir yandan fiziki yapılanma bir yandan öğrenci alımları bir yandan da dünya bilimsel ve kültür çevreleriyle çok yoğun bir mesaimiz olmuştur. 2008'in eylül ayında göreve başladığımızda o güne tanıklık etmiş arkadaşlarımız hatırlayacaklardır. 'gün 24 saat ama biz 48 saat bilinciyle çalışacağız. Gününüzü 48 saatmiş gibi değerlendirin.' Demiştim. Ve yine içtenlikle ifade ediyorum ki günümüzü 48  saat ölçeğine göre değerlendirdiğimize hem ilimiz hem de arkadaşlarımız tanıktırlar. Bu 8 yıl üniversitemizin gelişme süreci bakımından dolu dolu, etkili ve yetkili geçmiştir."
 
"VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
"Ancak geldiğimiz noktada, bulunduğumuz noktada yaptığımız her işi sergilemek mümkün değildir. Çünkü eğitim dediğimiz alan dinamik bir alandır. Her an, her yıl süreci değişime açık bir alandır. Böyle olması eğitimin tabiatındadır. Aksi halde toplumların gelişmesi de mümkün olmaz. O bakımdan biz bundan sonraki süreçlerde de üniversitemizin çok daha iyi noktalara gelmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar ilimizde görev almış valilerimizin yakın ilgisini gördük. Belediye başkanımızın ve ekibinin yakın ilgisini gördük. Özel İdaremizin yakın ilgisini gördük. Kısaca bütün birimlerle çok yakın ilişkiler içerisinde olduk. Gerçekten karşılıklı saygı ve muhabbet çerçevesi içerisinde işlerimizi yürüttürmeye çalıştık. Tüm birimlerimize ve ilimize görev yapmış tüm valilerimize teşekkür ediyorum." 
 
ÖĞRENCİLERE KAPLAN'DAN ÖZEL TEŞEKKÜR
"Öğrencilerimize de özel ve ayrıca bir teşekkürüm var. 2008'den bu güne gelinceye kadar öğrencilerimizin  genç adam olmanın gerekleri çerçevesinde algılayabileceğimiz ve bizim için hakikatten bu çerçevede düşünebileceğimiz bazı hareketleri olmuştur ama onların asıl kimliği ve asıl üzerinde durulması gereken kimliği bizim öğrencilerimizin birer beyefendi gibi birer hanım efendi gibi davranmalarıdır. Üniversite öğrencisi olmanın sorumluluğunu en yüksek düzeyde yerine getirdiler. Kendilerine tekrar tekrar teşekkür ediyorum."
 
KAPLAN'DAN ÖĞRENCİLERE TAVSİYE
"Sevgili öğrencilerim bizim sükunet ortamına, barış ortamına her zaman ihtiyacımız var. Barış ortamda anlaşmamız, konuşmamız ve birbirimizi anlamamız, sorunlarımıza çözüm bulmamız her zaman mümkündür. Ama kavga ortamında bunların hiçbiri mümkün değildir. Bu bakımdan ben hem öğrencilik hayatınızda hem de bundan sonraki hayatınızda meseleleri sükûnetle ve barış ortamında karşılıklı görüşerek çözmenizi ve bu konuda tavır geliştirmenizi sizden beklerim. Ve tavsiye ederim." 
 
"ŞEHİTLERİMİZ VARKEN EĞLENCE YAPMAMIZ BİZE YAKIŞMAZDI"
"Bu yılki toplantımız biraz daha buruk ve mütevazi bir çerçevede geçiyor. Çünkü hepinizin de yakından tanık olduğu gibi her gün ya da gün aşırı sürekli şehitlerimiz geliyor. Yüreğimiz kanıyor. Acı çekiyoruz. Ülkemiz adına üzülüyoruz. Fakat bununla birlikte  bir gerçek daha var ki her birimiz hangi konumda olursak olalım milletimizin ve devletimizin selameti bakımından aynı kararlılığı her zaman göstermek zorundayız ve göstereceğiz. Bugün bu görev yurdunu savunan askerimize düşüyor. Güvenlik güçlerimize, mülki idare amirlerimize düşüyor. Ama her birimiz bulunduğumuz yerde birere güvenlik görevlisiyiz, birer askeriz, birer bilim neferiyiz. Bu anlayışla hareket etmeliyiz. Bu bakımdan sevgili öğrencilerimizin bu çerçevede tasarladığımız ve düşündüğümüz şenliğimizi anlayışla karşılayacaklarını düşünüyorum."
 
BİZ ACIDA VE SEVİNÇTE HEMENCECİK BİR OLUVEREN MİLLETİZ
"Milletimizin fertleri, şehit ailelerimiz acı çekerken bizim burada sınırsız bir ölçüde eğlenmemiz ne bize yakışır ne milletimizin asaletine yakışır ne de tarihi geçmişimize yakışır. Çünkü biz acıda ve sevinçte hemencecik bir oluveren milletiz. Ve inşallah bunu bugünlerde fazlasıyla göstereceğiz. Yine de sizlerin sanatsal ve kültürel ihtiyaçlarınıza cevap verecek konuklarımız var. Onları da öyle tahmin ediyorum ki zevkle ve ilgiyle takip edeceksiniz."
 
"TÜRKİYE'DEKİ BİRÇOK ÜNİVERSİTEYİ KISKANDIRACAK ÖLÇÜDE"
Ramazan Kaplan'ın ardından Bartın Valisi Seyfettin Azizoğlu da bir konuşma yaptı. Bartın Üniversitesi'nin Türkiye'deki birçok üniversiteyi kıskandıracak ölçüde olduğunu ifade eden Azizoğlu, "8 sene önce kurulan üniversitemizin bugün gelmiş olduğu nokta Türkiye'deki birçok üniversiteyi kıskandıracak ölçüdedir. Bu üniversitenin akademik olarak bu duruma gelmesini sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Üniversiteler toplumun ışık yollarıdır. Bu sebeple üniversitelerde her türlü fikrin korkusuzca savunulması gerekir. Hiç kimsenin konuşmalarından ve fikirlerinden dolayı suçlanmaması, en açık şekilde fikirlerini ifade edebilmesi gerekir. Eskiler 'hakikatin güneşi fikirlerin çatışmasından doğar' demiştir. Üniversitelerimizde çatışalım ama fikirlerimizi çatıştıralım. Birbirilerimizi vurup kırmaktan değil fikrilerimizi çatıştırarak en doğru yolu, en doğru geleceği ve en doğru bilgiyi ortaya koyalım. Bartın Üniversitemizin de böyle bir aşamaya gelmiş olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum.
 
"MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK RUHUNA İHTİYACIMIZ VAR"
Milli birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız olduğunu kaydeden Seyfettin Azizoğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Milli birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız var. Gerçek şu ki; bugün sadece bizim bölgemiz değil bütün Asya yeni oluşumun, yeni bir yapılanmanın sancılarını çekiyor. Bunun merkezinde dünyanın her zamana en önemli coğrafyası olan Anadolu bulunmakta. Türkiye Cumhuriyet Devleti ve onun etrafındaki komşu memleketler ve milletler Asya'nın yeniden yapılanmakta ve siyasi olarak şekillenmekte olduğu bu dönemde çok büyük acılar, ıstıraplar ve acılar çekmektedir. Bu sıkıntılardan ve bu acılardan hem Türkiye Cumhuriyeti'ni hem bölgemizdeki diğer devletleri ve milletleri zarar görmeden, mağdur ve mazlum etmeden, yok etmeden kurtarabilmek, onları yeni kurulacak olan dünyanın geleceğe umutla bakan devletleri haline getirmek için bugün gerçekten yüzyıl öncesinde olduğu gibi milli bir mücadele yeni bir milli birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız var."
 
"BU PLANI BOZMAK BİZİM ELİMİZDEDİR"
 "Bu ruhu yakaladığımız an bu coğrafyadaki şekillendirilmek istenen yapının tersine döndüğünü, huzurun, barışın ve kardeşliğin bu coğrafyaya hakim olduğunu göreceğiz. Aksi takdirde 100 sene önce bu coğrafyayı yeniden planlayanlar ve bir imparatorluktan 36 devlet çıkaranlar yine aynı oyunları oynamak için üzerimize çullanmışlar, bu 36 devletten belki 100 devlet daha çıkarmanın hesabını ve planını yapıyorlar. Bu planı bozmak bizim elimizdedir. Türk Milleti yeniden bir uyanışla bu planı bozabilecek yeni bir milli mücadele anlayışıyla sadece kendisinin değil bütün Asya'nın mukadder akıbetinin en iyi şekilde tecelli etmesini sağlayacaktır. Böyle bir ruhu sağlayacak olan üniversitelerimize de büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Bartın Üniversite'mizin de bu anlamdaki yetkinliği, etkinliği ve başarısı da her türlü takdire layıktır."
 
İBRAHİM SADRİ'DEN ŞİİR DİNLETİSİ
Seyfettin Azizoğlu'nun konuşmasının ardından Bartın Üniversitesi öğrencileri Antalya yöresine ve Karadeniz Bölgesine ait halk oyunları gösterisi sergilerken gösteriler davetliler ve öğrenciler tarafından büyük alkış aldık. Yumurta yarışının da yapıldığı etkinlikle kızlarda Büşra Buse Güllü birinci olurken erkeklerde ise Samet Çelik ve Nurettin Güler birinciliği paylaştı. Birinci olan öğrencilere tişört hediye edildi. Öğrenciler hediyelerini Ramazan Kaplan, Seyfettin Azizoğlu ve Cemal Akın'ın elinden aldı. 8. yıl dolayısıyla aynı zamanda üniversitede ünlü Şair İbrahim Sadri de bir şiir dinletisi yaptı. Birçok öğrencinin ve öğretim üyesinin katıldığı dinletide şiir severler Sabri'den tam bir şiir ziyafeti yaşadı.