Yalçınkaya'dan muhtarlara Hayır'lı olsun ziyareti

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya Bartın İli Muhtarlar Derneği Başkanı Reşat Günay ve derneğe bağlı muhtarları ziyaret etti.

Başkan Günay ve ekibine yeni görevinde başarılar dileyen Yalçınkaya, anayasa değişikliği ve referandum süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin şuanda terör ve ekonomik sorunları dururken bir anayasa değişikliğine ve referanduma ihtiyacı olmadığını ifade eden Yalçınkaya, yapılacak değişiklikle kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp tüm kuvvetlerin tek bir kişinin eline verildiğini ve tek adam rejimine gidildiğini söyledi. Yalçınkaya, “Artık bundan sonra takdir halkın” dedi.

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya CHP Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ve birkaç partiliyle birlikte Bartın İli Muhtarlar Derneği Başkanı Reşat Günay ve derneğe bağlı muhtarları dün ziyaret etti. Dernek binasında gerçekleşen ziyarette Başkan Günay, Yalçınkaya ve beraberindekilere ziyaretleri için teşekkür etti. Türkiye için yapılması gereken şeyleri birlikte paylaşacaklarını ifade eden Günay, “Derneğimize hoş geldiniz.  Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. Umarım bu ziyarette yapacağımız görüş alışverişi ülkemizin ve milletimizin hayrına olur. Ülkemiz için yapılması gereken şeyleri birlikte paylaşacağız” dedi.

YALÇINKAYA GÜNAY VE EKİBİNİ TEBRİK ETTİ

Yeniden Bartın İli Muhtarlar Derneği Başkanı seçilen Reşat Günay’ı tebrik eden Rıza Yalçınkaya “Yeniden Bartın Muhtarlar Derneği Başkanı olarak seçildiğiniz için sizleri tebrik ediyorum. Arkadaşlarınızla birlikte hayırlı vazifeler diliyorum. Bugünkü ziyaretimizin amacı hem sizleri yeniden göreve gelişiniz nedeniyle kutlamak hem de gerek ilimizin gerekse ülkemizin sorunlarıyla ilgili bilgi alışverişinde bulunarak bu sorunların çözümü, istek ve taleplerinizin karşılanması konusunda üzerimize düşen görevleri karınca kararınca da olsa elimizden geldiği kadar yerine getirmenin uğraşı içerisinde olacağımızı belirtmek. Bunun için sizleri ziyaret etmek istedik. Daha önce her geldiğimizde bizleri güzel bir ev sahipliğiyle karşıladınız. Bugün de aynı şeyi yaptığınız için teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR SÜREÇ”

Anayasa değişikliği ve referanduma süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Yalçınkaya şunları söyledi:

“Bir araya geldiğimizde muhakkak hem ilimizin hem de ülkemizin sorunları görüşülüyor. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyoruz. Anayasa değişikliği için önümüzde bir referandum söz konusu. Dolayısıyla bu anayasa değişikliğiyle ilgili olarak sizlerin de görüşlerini almak isteriz. Sizlerle bu görüş alışverişinde bulunmak isteriz. Türkiye için önemli bir süreç. Bu önemli süreçte Türkiye’deki özellikle sivil toplum örgütlerinin, sizlerin, herkesin üzerine her zamankinden daha fazla görev düşüyor. İnanıyorum ki ülkemiz için, bölgemiz için hayırlısı neyse o konuda sizler kararınızı vereceksiniz.  Sonuçta bu ülkenin geleceğinin daha iyi ve daha güzel olması için ülkemizde yapılacak anayasal değişiklikten sonra özgürlük ve demokrasi alanlarının daha da genişlemesi konusunda faydalımı yoksa zararlı mı olacak tüm bunları birlikte değerlendireceğiz.

“DEĞİŞİKLİK KEŞKE UZLAŞIYLA YAPILSAYDI”

Anayasa değişikliği konusunda Meclisteki görüşmelerde gerçekten bazı tartışmalar yaşandı. Bunun yaşanmasının sebebi de anayasa değişikliği teklifinin içerisindeki bazı maddelerde anayasa aykırı sakıncaların bulunması nedeniyle bizde eleştirilerimizi dile getirdik. Bir anayasa yapılıyorsa bu anayasanın üzerinde herkesin mutabık kalması gerekir. Bir yerde hazırlanıp, bir kişinin istek ve talepleri doğrultusunda hazırlanıp sonra paldır küldür Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilip orada önce komisyonda sonra genel kurulda kimsenin üzerinde mutabık kalmadığı bir metin üzerinde emrivaki yapılması muhalefet partisi olarak bizleri rahatsız etti. Biz isterdik ki bu anayasa değişikliği eğer ülkemiz için elzemse yapılması gerekiyorsa o zaman iktidarıyla muhalefetiyle tüm sivil toplum örgütleriyle üniversitelerin hukuk fakültelerindeki akademisyenlerle, bilim adamlarıyla bir araya gelerek Türkiye’de 79 milyon insanın üzerinde mutabık kalacağı bir anayasa değişikliğini hep birlikte yapmak isterdik. Ama maalesef böyle bir ortak mutabakat sağlanarak hazırlanan bir anayasa değişikliği önümüze gelmedi. Dolayısıyla bu konudaki eleştirilerimizi dile getirdik.

“TÜRKİYE’DE EN ÖNEMLİ SORUN TERÖR VE EKONOMİ”

Onun ötesinde Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapılacak olan bir anayasa değişikliğinin Türkiye için şuanda acil bir ihtiyaç durumu olmadığı konusunda fikirlerimizi dile getirdik. Çünkü gerçekten Türkiye’de en önemli sorun terör, ekonomi sorunu. Bu sorunlar her gün dağ gibi büyürken her gün terör nedeniyle şehitlerimizin haberlerini aldığımızda acımız, kederimiz, üzüntümüz artarken ekonomide yaşanana sıkıntılar nedeniyle esnafın, sanayicinin, halkın durumu gün geçtikçe kötüye giderken bir anayasa değişikliğinin bence Türkiye gündemine getirilmesinin yanlış. Öncelikle bu sorunların çözülmesi konusunda iktidarın ve muhalefetin birlikte el ele vererek hem Türkiye’nin en önemli sorunu olan terör sorunun u çözmek hem de ekonomik sorun konusunda bir bilgi alışverişinde bulunarak beraber halka rahat bir nefes aldıracak çözüm yollarını bulmalıyız. Biz bunları söyledik.

“TEK ADAM YÖNETİMİ ANLAYIŞIYLA ÜLKE YÖNETİLECEK”

Tabi bu anayasa değişikliğini maalesef  MHP ve AKP birlikte karar altına aldılar ve birlikte Meclise getirdiler. Diğer hiç kimsenin görüşü alınmayan bir anayasa değişikliği. Dolayısıyla bu anayasa değişikliğiyle bence şöyle bir şey yapılmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bugüne kadar geçen süre içerisinde devletin ana unsurlarıyla bir işlevsel görev yapan bir devlet yapısı vardı. Şimdi bu ana unsurlar yargı, yasama ve yürütme kuvvetler ayrılığı üzerinde bu yapı güçlenip gelişiyordu. Şimdi bu kuvvetler ayrılığı ortadan kalkıyor. Tek bir kişinin eline veriliyor. Ve bu tek kişi bütün güçleri elinde tutarak bu ülke yönetiminde tek adam yönetimi anlayışıyla ülkeyi yönetecek. Bizim itirazım bunlardı, bunlaraydı.

“ TÜRKİYE’NİN MENFAATİNE BİR UYGULAMA DEĞİL”

Bu devletin kurulduğu günden bugüne kadar bu devlet yapısındaki denge ve kontrol mekanizmalarının asla kaybolmaması lazım. Yani 79 milyonluk ülkenin tek bir kişinin avucunun içerisinde bırakılmaması lazım. Bu devlet kolay kurulmadı. Bu vatan kolay kazanılmadı. Dolayısıyla devletin kontrol mekanizmaları denge mekanizmaları bence kalmalı. Bu kuvvetler ayrılığında her kuvvet birbirini kontrol eden bir mekanizma içerisinde olmalı. Tabi bu getirilmek anayasa değişikliğinde söyle diyor. Yani halk birisini seçer, o partili cumhurbaşkanı her istediğini yapar anlayışında bir anayasa değişikliği. Bu yanlış uygulamadır. Türkiye’nin menfaatine Türkiye’nin geleceğine daha iyi daha güzel olmasına yol açan bir uygulama değil.

“ÜLKE BİR AYRIŞMAYA DOĞRU GİDİYOR”

Şimdiden görüyoruz. Biz üzülüyoruz. Evetçiler ve hayırcılar diye ikiye ayrılmış bir ülke görüyoruz. Aslında böyle bir şeyin olmaması lazım. Yani Türkiye’deki anayasa herkesin anayasası. 79 milyon insanın anayasası. Evetçiler bir tarafa hayıcılar bir tarafa diye bu ülke insanı ikiye ayrılırsa bu iyi bir şey değil. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği gerçekten Türkiye için acil ihtiyaçsa o zaman hep beraber bir araya gelerek gerekli olan değişiklikleri hep beraber yapabilirdik. Ama işte “Hem ben bilirim, benden başkası bilemez” anlayışıyla maalesef geldiğimiz nokta bu. Ülke böyle bir ayrışmaya doğru gidiyor.

“DEVLETİN MEMURLARI GÖRÜŞLERİNİ BELİRTMEYE BAŞLADI”

Devletin memurları görüşlerini belirtmeye başladı. Halbuki devlet memurları halkın o makama saygıyla baktığı görevi yapan insanlardır. Dolayısıyla tarafsız olması gerekirken maalesef internette, sosyal medyada paylaşımlar yapıyorlar. Ve renklerini belli ediyorlar. Ama bu yanlış bir şey. “Sonucunda ben devletin bir memuru olarak sıfatımı bıraktım. Bir partinin memuru olarak görevimi yapıyorum” anlayışını yerleştirmek bu ülkeye fayda getirmez zarar getirir.

“ARTIK BUNDAN SONRAKİ TAKDİR HALKIN”

Bir anayasa  değişikliği sürecine girdik. Türkiye Büyük Millet Meclisinden Sayın Cumhurbaşkanın makamına gönderilecek. Sayın Cumhurbaşkanı da onayladıktan sonra Yüksek Seçim Kurulunda bir referandum tarihi belirlenecek. Büyük ihtimalle nisan ayı içerisinde referandumun yapılacağı görülüyor. Artık bundan sonraki takdir halkın. Gerçekten bu anayasa değişikliğinin kendisi için ülke için ülkenin geleceği için faydalı olacağına inanıyorsa “evet” diyecek. “Yok bu anayasa değişikliği bizim kazanımlarımızı elimizden alacak. Devletin işleyişini tarzında büyük yanlışlar ortaya koyacak” endişesini yaşarsa cumhuriyetin kazanımlarının elden gittiğini görürse bir rejim değişikliği olarak kabul ederse “hayır” diyecek. Ama sonucunda “evet” diyenlere de saygı duymamız lazım. “Hayır” diyenlere de saygı duymamız lazım.

“KİMSEYE BİR DAYATMA İÇERİSİNDE OLMAMAK LAZIM”

Herkes “evet” diyecek diye de bir şey yok. Herkes “evet” diyecek diye de bir şey yok. Ama gördüğüm kadarıyla bu anayasa değişikliği Meclisten geçtikten sonra başlayan bir taarruz var. Herkesi “evet” demeye zorlayan bir algı yönetimi yapılıyor. Bu çok yanlış bir şey. İnsanların demokratik bir ülkede bu anlamdaki fikrine düşüncesine saygı duymak lazım. Kimseye ille bunu diyeceksin diye bir dayatma içerisinde olmamak lazım. Bu o zaman demokratik cumhuriyet rejiminden çıkar o zaman otoriter bir rejim doğar. Bu da 93 yıllık cumhuriyet için fayda değil zarar getirir.”

“TÜRKİYE’NİN ŞUANDA BİR ERKEN SEÇİME İHTİYACI YOK”

Rıza Yalçınkaya anayasa değişikliği teklifi Mecliste oylandığı esnada gündeme gelen erken seçimle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Yalçınkaya konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Türkiye’nin şuanda ne anayasa değişikliğine ihtiyacı var ne de bir erken seçime ihtiyacı var. Türkiye’deki sorunlar her geçen gün büyüyor. Artık Türkiye’nin en önemli sorunu olan terörün bitirilmesi konusunda iktidarıyla muhalefetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birlikte hareket ederek bu terör sorununun sona erdirilmesi konusunda çalışma yapılması lazım. Aynı zamanda Türkiye’deki ekonominin de rahatlatılabilmesi için vatandaşın rahat bir nefes alabilmesi için esnafın, sanayicinin yüzünün gülebilmesi için halkın yaşam kalitesinin yükseltilmesi için bu sıkıntıların çözümü konusunda yine birlikte hareket edilerek Mecliste çözüm yollarının bulunması lazım.

“DEVLETİN İKBALİNİ VE VATANDAŞININ GELECEĞİNİ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ”

Bence şuanda Türkiye’de anayasa değişikliğine  ihtiyaç yok. Bunu şu anlamda diyorum. Evet bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var ama bu anayasa değişikliği herkesin üzerinde mutabık kaldığı ve gerçekten hangi maddelerin değiştirilmesi gerekiyorsa hep birlikte değiştirilmesi gereken durumu Mecliste çözmek lazım.  Referandum kampanyası yapmak peşine erken seçime girmek Türkiye’nin menfaatine olan bir durum değil. Ülke insanı artık birlik ve beraberlik içerisinde sorunlarının çözümünü bekliyor. “Benim sorunum çözülsün” diyor. “Hem devletin geleceği hem de benim geleceği daha iyi daha güzel olsun” diyor. “Bunun içinde iktidarıyla muhalefetiyle bir araya gelip bu meseleleri çözün” diyor. Böyle istek ve talebi olan vatandaşa karşı da biz milletin vekilleri olarak borcumuzu ödemek zorundayız. Millet oraya bizi seçip gönderdiyse esas oraya milletin vatandaşın ana sorunlarını çözmekle mükellef olmamız lazım. O sorunların çözümü konusunda da siyasi parti gözetmeksizin herkesin üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmesi lazım. Şuanda kimse kendi şahsi ikbalini düşünecek durumda değil. Şuanda devletin ikbalini ve vatandaşının geleceğini düşünmek zorundayız.”

Bakmadan Geçme