İptal kararı için halkımızı dava açmaya çağırıyoruz

AMASRA’YA TERMİK SANTRAL HUKUKSUZ
ÇÜNKÜ BAKANLIĞIN DAHA ÖNCE TERSİ YÖNDE KARARI VAR
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 10 Ekim 2016 tarihinde Amasra’ya yapılmak istenen Hema Entegre Termik Santrali için ÇED olumlu kararı verildiğini duyurdu. Bunu bir müjde olarak yaymaya çalışan şirketten başka bu habere sevinen kimse yok. Herkes bu kararın Amasra’nın ölüm fermanı olduğunu biliyor,  Amasra’yı katletmek isteyenlerin kim olduğunu da.
 
Amasra’ya termik santral yapılmasının doğa ve insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkileri olduğunu daha önce defalarda açıklamıştık. ÇED Raporu’nun içinde bu zararları ortadan kaldıracak hiçbir ibare olmadığının kanıtlarını da bir bir sergilemiş ve ÇED dosyasına koymuştuk. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı daha önce (2011 yılında) Hattat Holding’e bağlı başka bir şirket tarafından aynı yerde yapılmak istenen Bartın ve Amasra adını taşıyan iki ayrı termik santralin yapılmasına çeşitli nedenlerle izin vermemişti. Bakanlık daha önce vermiş olduğu olumsuz kararını koşullar aynı olduğu halde neden değiştirmiştir? Bakanlığın daha önce oluşmuş ve kesinleşmiş olan kararını koşullar aynı olduğu halde değiştirme yetkisi var mıdır? Biz olmadığını düşünüyoruz ve bunun hesabını soracağız.
 
KAYSERİLİLİK DAYANIŞMASI VAR
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın vermiş olduğu ÇED olumlu kararı teknik ve hukuki bir karar değildir. Tekniği ve hukuku yok sayan siyasi bir karardır. Bu anlamda iktidar sahipleri bu siyasi kararının hesabını halka vermek zorundadır. Amasra Belediye Başkanı Emin Timur, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve iktidar partisi yerel yöneticilerinin bu kararda payı vardır. Bu kişiler Bartın Platformu’nun yürüttüğü termik santral karşıtı mücadeleye destek vermedikleri gibi termik santrale izin çıkmayacağı konusunda halkı oyalamışlar ve ÇED olumlu kararını engellemek için kıllarını dahi kıpırdatmamışlardır. Onlar yaşadıkları yere ve hemşehrilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmezken, termikçi Mehmet Hattat’ın hemşehrisi bakan Mehmet Özhaseki dosyadaki bütün hukuksuzluklara rağmen ÇED olumlu kararını onaylamaktan kaçınmamıştır. Hattat’ın bir diğer hemşehrisi Kayseri Milletvekili Taner Yıldız da kendi Enerji Bakanlığı sırasında Hattat’ı kollamakla kalmamış, milletvekilliği sürerken de Hattat’ın termik santral işlerinin takipçisi olmuştur. Bartın ve Amasra’nın doğasının yıkıma uğraması ve insanlarının geleceğinin karartılması konusunda Kayserililerin yaptığı hemşehri dayanışması, aynı partideki Bartınlı siyasetçilerin kendi halkına sırtını dönmesi nedeniyle ne yazık ki şimdilik başarılı olmuştur.
 
HALKIN İRADESİ YOK SAYILDI
 
Bartın Amasra halkı termik santrale karşı olduğunu defalarca belirtmiş; binlerce kişinin katıldığı mitingler yapmış, termik santralle ilgili yapılmak istenen 9 ayrı ÇED halkın katılımı toplantısını yine binlerce kişinin katılımıyla yaptırtmamıştır. Bartın Amasra halkının termik santral yaptırmamak için sürdürdüğü termiksiz yaşam mücadelesi tüm ülkede örnek olmuş ve ulusal ve uluslararası medyada yer almıştır. Bartın Amasra halkının sesini tüm dünya duymuşken Ankara’daki bürokrat ve siyasiler bu sese kulak tıkamıştır. Hepsinden öte on günlük Nihai ÇED raporu askı sürecinde Amasra’da yapılmak istenen termik santrale karşı 42 bin ayrı dilekçe veren Bartın Amasra halkının bu güçlü çığlığı, Türkiye’de ilk kez böyle büyük bir itiraz yaşanmasına rağmen göz ardı edilmiştir. Milli irade nutukları atanlar, Bartın Amasra halkının iradesini yok saymıştır.
 
HALKI DAVA AÇMAYA ÇAĞIRIYORUZ
 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Amasra’ya termik santral yapılmasının önüne geçeceğimize inanıyoruz. Amasra için henüz her şey bitmemiştir. Bartın Platformu ÇED olumlu kararının iptali için hukuksal mücadeleye hazırdır. Bir ay içinde ilgili mahkemeye iptal davası açılacaktır. Halkımızdan bu davaya davacı olarak katılmasını bekliyoruz. Tıpkı ülkede daha önce hiç yapılmayanı yapmışsak ve 42 bin ayrı itiraz dilekçesini bakanlığa ulaştırmışsak, şimdi de binlerce davacıyla hakkımızı arayacağız ve Amasra’ya termik santral yaptırmayacağız. Her şeye rağmen Türküye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğuna inanıyor ve Bartın-Amasra halkının geleceğini Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız olduğunu düşündüğümüz yargıçlarına emanet edeceğimizi ilan ediyoruz.
 
Kamuoyuna saygılarımızla.
 
BARTIN PLATFORMU